Sosyal Medya

Kürsü

İdlib’de kimyasal gaz ve Kerkük’te zehirli hava-Selahaddin E. ÇAKIRGİL

Irak’ın Amerikan işgaline düştüğünden beri idari statüsü öteden beri tartış(tır)ılan Kerkük şehri, bir anda yeni bir saatli bomba haline geliverdi, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürdistan Yönetimi bayrağının da Irak bayrağı yanında gönder’e çekilmesiyle.. Bu oldu-bitti’yi Bağdat’taki merkezî hükûmet gibi, Türkiye ve İran da kabul etmiyor. Çünkü bütün bölgeyi etkileyebilecek bir yeni yangın başlatılabilir. Ama Mesud Barzanî, o bayrağın inmeyeceğini söylüyor ve hattâ Irak Kürdistanı’nda bağımsızlık için bir referanduma gitmektenbile söz ediyor. Ama elbette bu gibi kararlar Irak’ta, Amerika’dan vize alınmadan sahnelenemez.



Saint- Petersburg(Sovyetler Birliği dönemindeki ismiyle Leningrad) metrosunda 3 Nisan sabahı meydana gelen terör saldırısı geride 15 kurban ve de onlarca yaralı bıraktı.
 
Saldırganın, Ekbercan Celilov isimli, yani Müslüman toplumuna mensupama Rusya vatandaşı bir Kırgız Türkü olduÄŸunun açıklandı. EÄŸer bu iddia gerçekse, gerçekten de teessüf edilecek bir durumdur. Çünkü sivil, savunmasız insanlara karşı hele de Ä°slam adına saldırıldığı gibi bir görüntüye âlet olmanın ağır sorumluluÄŸu söz konusudur. Sivillere yönelik bu gibi saldırıların haram olması hasebiyle, Ä°slam adına yapıldığı iddiasının bütün Müslümanlarca ve kesinlikle reddedilmesi gerekir. 
 
***
 
St. Petersburgmetrosundaki saldırının hemen ardından, Suriye’de, Türkiye sınırının 60 km. kadar güneyindeki Ä°dlib vilayetinin Han Åžeyhun mıntıkasına yönelik bir kimyasal saldırı daha gerçekleÅŸti. Esasen, Suriye rejiminin kimyasal gaz saldırıları esasen yıllardır devam ediyor. BeÅŸÅŸar Esed’in de Baasçıların da tıpkı bizdeki niceleri gibi ‘Vatan söz konusu olunca, gerisi teferruattır..' diyerek iÅŸledikleri bu çaÄŸdaÅŸ barbarlık ve insanlık suçunu, dünyaya egemen emperyalist güçlerin ‘Kınıyoruz..’ laflarıyla geçiÅŸtirecekleri de ortada..
 
Ama bu son saldırı, bir gün önceki metro saldırısına misilleme olarak bile düşünülebilir. Çünkü Suriye rejiminin elinde doÄŸru dürüst hava gücü bile kalmamışken, bu kimyasal gaz saldırısının, Suriye bayrağı taşıyan Rusya uçaklarınca yapılmış olması uzak ihtimal deÄŸildir. Ayrıca Ä°dlib’de son saldırıda da o kadar ağır insan kaybına mal olan saldırılar tekrar gerçekleÅŸtirilirken, Putin’in ‘BeÅŸÅŸar Esed’i desteklemeye devam edeceÄŸi’ni açıklaması ilginçtir.
 
Son saldırının, sadece BeÅŸÅŸar Esed’e deÄŸil, DEAÅž’a da karşı oluÅŸlarıyla bilinen ve Ä°dlib’i elinde bulunduran grup ve örgütlere ve onlara destek veren halk kitlelerine de yapıldığı açıkça ortada..
 
Daha önce ‘BeÅŸÅŸar Esed’le yola devam edilebileceÄŸi’nin iÅŸaretlerini veren Trump Amerikası’nın ise bu son saldırı üzerine, Esed’i ve onunla birlikte Rusya ve Ä°ran’ı da suçlaması ilginç bir geliÅŸme..
 
***
 
Hatırlayalım ki, 1980-88 arasındaki 8 yıllık Ä°ran-Irak Savaşı’nın son demlerinde, 29 sene önce, Mart-1988’de Saddam Hüseyin, Ä°ran’ın eline geçen Halebçe kasabasını kimyasal gazlarla vurmuÅŸ ve çocuk, kadın-erkek, savunmasız beÅŸ binden fazla sivil insan, bir anda kavrulmuÅŸ ve dünyadan bir kınama lafı bile yükselmemiÅŸti. Çünkü dünyanın egemen güçleri o zaman Saddam’ı destekliyorlardı. Ve bütün bu kimyasal gazları o emperyalist güçler üretip satıyorlardı, halen de öyle..
 
Kerkük şu veya bu kavmin değil Müslüman halkın şehridir
 
Irak’ın Amerikan iÅŸgaline düştüğünden beri idari statüsü öteden beri tartış(tır)ılan Kerkük ÅŸehri, bir anda yeni bir saatli bomba haline geliverdi, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürdistan Yönetimi bayrağının da Irak bayrağı yanında gönder’e çekilmesiyle.. Bu oldu-bitti’yi BaÄŸdat’taki merkezî hükûmet gibi, Türkiye ve Ä°ran da kabul etmiyor. Çünkü bütün bölgeyi etkileyebilecek bir yeni yangın baÅŸlatılabilir. Ama Mesud Barzanî, o bayrağın inmeyeceÄŸini söylüyor ve hattâ Irak Kürdistanı’nda bağımsızlık için bir referanduma gitmektenbile söz ediyor. Ama elbette bu gibi kararlar Irak’ta, Amerika’dan vize alınmadan sahnelenemez.
 
Ve, nutuklar çekiliyor.. Kimisi bu şehrin bir kürd şehri olduğunu söylüyor, kimisitürk ve kimisi de arab şehri!.
 
Gerçekte ise, Kerkük bir etnik kolleksiyondur ve halkının yüzde 95’inden fazlasını çeÅŸitli kavimlerden oluÅŸan Müslüman halk teÅŸkil etmektedir. Yani, bu ÅŸehir bir Müslüman ÅŸehridir ve bu kavmî unsurlar asırlardır, barış içinde yaÅŸamaktadırlar. Ve hattâ bazen insanların hangi etnisiteden oldukları bile anlaşılamaz.
Çünkü, her üç dil (arabça, kürdçe ve türkçe) de müştereken kullanılabilmektedir.
 
Ama şu veya bu etnik unsur adına devletler kurarsanız, bu çağrıdan herkes nasibini almak ister ve bu fırsatı, emperial güçler de elbette değerlendirmekten gaflet etmezler.
 
Bugün gelinen hassas nokta işte bu yüzdendir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.